Cengiz Kaan Kayıran ile Futbola Dair

Sezonun Verimsizleri        Galatasaray oldukça verimsiz bir sezonu geride bıraktı. Taraftar ve maalesef futbolcular takıma küstü . Hatırlarsanız yeni sezon forma tanıtımında, futbolcuların yüzü sirke satıyordu. Şimdi birde şu açıdan düşünelim, kendi çalıştığımız iş yeri bize oldukça dolgun maaş veriyor ama sen bir iki işler yolunda gitmeyince patrona surat asıyorsun, iletişimi kopartıyorsun. Galatasaray'lı futbolcuların tam sorunu burada başlıyor, maaş ödemeleri biraz aksayınca hemen yüzler asılıyor, iletişim kopartılıyor ve sahada ki performans anında düşüyor. Arada bir bypass (baypas) yapılarak motive sağlandı ancak bu,  kısa vadeli  takım performansını olumlu yönde etkiledi. Igor Tudor iyi bir teknik adam olabilir, fazla eleştri yapmam doğru olmaz, nedeni ise; Igor Tudor, yapı gereği baskı altında olan, sorunlu bir takımı yönetecek  yapıda teknik direktör değil. Takım sorunlu olduğu için aklında ki diziliş ve varyasyonlar sahaya yansımadı.        Galatasaray'ın 4

        "Bir takım nasıl doğru yönetilir?" sorusunun cevabı, günümüz itibari ile, 114 yıllık Türk fubolunun çınarı, Beşiktaş! Yöneticisi, teknik heyeti ve futbolcusu organize bir şekilde görevlerini yerine getirerek, bu yıl şampiyonluğu hakketti ve nitekim şampiyonda oldu geçen hafta itibari ile. Bir blog yazarı olarak, "besin kaynağım eleştirmek" ancak Beşiktaş konusuna geldiğimde hiç bir eleştiri aklıma gelmiyor. Çok kurcalarsam illa ki bir konu bulurum ancak, hem çok zorlama olur hemde samimi olmaz. Fikret Orman ve transfer komitesi öyle bir transfer politikası geliştirdi ki, yıllardır Avrupa kulüplerinin bize yaptığı, bedavaya yakın veya bedava , transfer politikasını başarılı bir şekilde uyguluyor Fikret Başkan ve transfer komitesi. Yürekten tebrik etmek gerekir. Şenol Güneş neredeyse her transferden verim aldı, demek ki geçen sezon "bittiğinde dersini çok iyi çalışmış" ve istikrarın getirdiği özgüvenle, başkan Fikret Orman'dan en doğru takviyel

       15 Şubat 1998'de, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden Fenerbahçe'de, seçimli kongre vardı. Başkanlık seçiminde, Vefa Küçük ve Aziz Yıldırım adaydı. Oy verme işlemi tamamlandı ve sadece sandıklar açılmadı, Türk futbol tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Aziz Yıldırım sadece "1" oy farkla Fenerbahçe Spor Kulubü'nün yeni başkanı seçildi. Aziz Yıldırım daha sonra gerçekleşen 12 seçimli kongreden galip ayrıldı ve 19 yıldır Fenerbahçe başkanlığını yürütüyor.        Başkan'ın asli görevi başarıdır, hem sportif açıdan hemde mali açıdan. Öncelikle hemen kısaca mali açıdan değerlendirelim. Fenerbahçe şuan da rakipleri Beşiktaş ve Galatasaray'a karşı mali olarak çok ciddi bir üstünlük kurmuş durumda. Gerek Tesisleşme konusunda gerek ise marka pazarlama konusunda. Fenerbahçe'nin ben bugüne kadar "kanca" taktığı futbolcuyu, mali açıdan ağır geleceği için almaktan vazgeçtiğini hatırlamıyorum. Aziz başkan, transfer komitesine "ne gerekiyor

       Ergenlik çağında futbol oynarken, yıldızı parlayan genç yıldız Armindo Bruma. Portekiz basını bu duruma alışkın, bu nedenle Bruma'nın ismi sadece gelecek vaat eden oyuncu olarak lanse ediliyor. Belki Cristiano Ronaldo kadar çalışkan olup bir yıldız doğacak veya Ricardo Quaresma gibi rekabetçi başlayacak Barcelona'ları zorlayacak ama rekabetten düştüğü anda devlerin radarından düşücek. Tabii bir seçenek daha var o da Batuhan Karadeniz gibi çalışma azmi olmayan, disiplinsiz olacakve kısa bir süre sonra unutulup gidecek. Batuhan'ı hatırlamayanlar varsa, bir zamanlar İbrahimovic olacak diye duyurulan Beşiktaş'ın genç forveti ve tabii ki süper yıldızı. Şu ana kadar bahsi geçen isimlerin hepsinin tek ortak özelliği yetenekli olmaları. Kimisi çok çalıştı, kimisi çalışmadı, kimisi abartılarak şımartılıp hak etmediği bir isime kavuştu ama daha sonra o futbolcuyu göklere havalara çıkartan yazılı  ve görsel medya tarafından unutulup gitti...        Armindo Bruma'n